Son Dakika Haberler

Necmi Uyanık

Necmi Uyanık

​Balkanlarda Son Efendi: Osmanlı -1-

19 Thursday 2013

Kalmış Son İsteğim:
Akşam sessizliğimde
Bırakın Öleyim,
Deniz Sahilinde…
Sakin olsun uykum.
Orman yakın bana,
Sonsuz sularda
Ne bayrak isterim,
Ne de süslü tabut.
Gökyüzü parlak olsun,
Ve de rahat bir konut
Yeter bana…
Öldüm diye ben,
Kimse üzülmesin
Kuruyan yapraklara
Güz sesini versin!
Coşkun aksın pınar,
Durmadan aksın
Çamlar üzerine,
Ay nurunu saçsın
Akşam rüzgârında.

……
Yukarıya bir kısmını alıntıladığım romantik şiir, “Romenlerin” ünlü şairi Mihai Eminescu (1850-1889)’ya aittir. Ve şiirlerin, dahası duyguların bayrağı sınırları yoktur. Onlar, sadece insana aittir…ve edebiyat, tarihin sürekli akan şelalesindeki sesidir hep. Hayalle, geçmişle gerçek arasındaki farkı yaşadığımız anla farkedebiliriz. Yunus Emre, bizim için neyse Eminescu da, belki daha çok çağdaş Romencenin oluşumu açısından odur.

Peki neden, yazımıza böyle bir şiir ve şahsiyetle giriş yaptık?

Bir taraftan Orta Doğu’daki gelişmeler olanca gücüyle gündemdeki yerini korurken, geçen hafta, birkaç Balkan devletini çeşitli sosyal etkinlik bağlamında ziyaret etme imkânı buldum. Bu ülkeler Romanya, Kosova ve Makedonya idi. Sondan Romanya’dan başlayarak, Osmanlı’nın bir zamanlar elinde tutmuş olduğu bu coğrafyanın biraz, yaşayan tarihi ve sosyal boyutundan bahsetmek istiyorum. 1877-78 Osmanlı-Rus Harbinden sonra bağımsızlığını kazanan Romenler, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından önce, uzun süre Komünist yönetimin etkisi altında kalmıştır. Nikolay Çavuşesku, 1967’den 1989’a kadar, bu yönetimin en önemli ismi olmuştur. 15-16 yüzyıllarda, Osmanlı’nın kontrolü altına geçen Romanya bölgesi, genel olarak İstanbul’un tahıl ihtiyacının karşılanmasında önemli rol oynamıştır. Bugün Eflak, Boğdan, Baserabya, Dobruca, Yaş, Köstence dediğimiz zaman Türklerin Osmanlı tarihi, bölge açısından daha anlamlı hâle gelir. Ve Doğu ile Batı medeniyetinin kesişim alanında yer alır.
Bulgaristan ile birlikte 2007’de Avrupa Birliğine giren Romanya, bugün 20 milyonun üzerindeki bir nüfusla Balkanlardaki etkinliğini sürdürmektedir. G. Hagi, M. Lucesku dediğimiz zaman, spordan hareketle Romanya ve Romenleri günümüz gençleri daha iyi bilecektir. Ya da Türk millî futbol takımımızın 2-0 yendiği Romanya daha çabuk hatırlanacaktır.

Öncelikle ziyaret ettiğimiz liman şehri Köstence(Constanta)’nin de içinde olduğu Dobruca bölgesi, Türk-Osmanlı-Müslümanlık açısından dikkat çeken bir bölgedir. Köstence’deki Kral (I. Carol) Camiinden öte, ziyaret ettiğimiz sadece Babadağ Gazi Ali Paşa Cami (1610) ve 13. yüzyıl Horasan erlerinden Saru Saltuk Baba türbesi bile, bu konunun önemini açık şekilde ortata koyar. Tuna Nehri ise, başlı başına bir türküdür. Bölgede, yaklaşık 35 binin üzerinde Müslüman Türk-Tatar nüfusunun yaşadığı tahmin edilmektedir.


Yunus Emre Vakfına bağlı olarak dünyada 20’nin üzerinde farklı şehirde faaliyet gösteren ve amacını da, “Türk kültürünün, tarihinin, dilinin ve edebiyatının daha iyi tanıtılması ve öğretilmesi amacıyla araştırmalar yapmak, farklı kurumlarla işbirliği yaparak bilimsel çalışmaları desteklemek ve ortaya çıkan sonuçları çeşitli yayınlar vasıtasıyla kamuoyuna duyurmak amacına yönelik faaliyetler yürütmek”  olarak ortaya koyan Yunus Emre Enstitüsü, Köstence’de Türkiye adına faaliyette bulunan ziyaret ettiğimiz yerler arasında bulunuyordu. Bükreş’le birlikte Köstence’de, çeşitli kültürel faaliyetlerde bulunan Yunus Emre Enstitüsünün personeli olanca gücüyle, fedakârca Türkiye adına çalışmalarını sürdürüyor. Öncelikle Seher Hanım, Melike Hanım ve Mete Beyleri, kurumun müdürü Haşim Bey’le birlikte, tebrik ediyorum. Kurumun personeli, Türkçe kursların yanı sıra ebru, müzik vs. kurslarla Tükiye adına kültürel faaliyetlerde bulunarak, Romanya ile Türkiye arasındaki dostluk faaliyetlerinin gelişmesine, enstitünün adına Yunus felsefesine yakışır şekilde, SEVGİ ekseninde katkı sağlamaya devam ediyorlar. Dünyanın çeşitli ülkelerinde, Türkiye’den farklı sivil toplum örgütlerinin faaliyette bulunduğu bir ortamda, Türkiye adına geç kalınmış olsa da TİKA’dan sonra, sayın Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun büyük çabaları ve Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himaye ve destekleriyle ortaya çıkan Yunus Emre Vakfı, şimdiden önemini ortaya koymuş bir kurum olarak dikkat çekiyor. Bu vakıf, ayrı bir köşe yazımızın konusu olacağı için Romanya ile ilgili yapmış olduğumuz kişisel tespitlere geçmek istiyorum.


 

                Köstence Yunus Emre Kültür Merkezi

Bugün Romanya’da Türkiye ve Türkler seviliyor. Türkiye’ye göre, daha çok ekonomik problemleri olan Romanya, belki AB’nin şemsiyesi altında bu sorunları çözmeye çalışıyor. Karadeniz medeniyetinin klasik bir halkası olan Romanya, Köstence Tulca bölgesinde gördüğümüz Babadağ, Pınarbaşı, Beştepe ve Sarıca gibi Türk köyleriyle, Osmanlı’dan kalan kültür mirasını sürdürmeye devam ediyor. Tam bu noktada iletişimin, tekonolojinin, sınırları aşan günümüzün uluslararası boyutunda Türk dizilerinden bahsetmemiz gerekiyor. Tarihi geçekliğe uzaklığı ve yakınlığı ya da eleştirilecek tarafları bir yana, aldığımız intiba, “Muhteşem Yüzyıl” dizisi, Romanya’da Türk sevgisini arttırmış durumda. Bu bağlamda, Köstence Belediye Başkanı, kutlamalar esnasında Kanuni gibi giyinerek halkın arasına  çıkmış. Yoğun programımız nedeniyle Köstence Belediye Başkanını ziyaretimizi bir sonraki gidişimize bıraktık.

Her ne kadar, bazı milliyetçi Romen fanatikleri, farklı ortamlarda Osmanlı’yı yendik deseler de, Komünist rejimin etkisiyle bazı lise tarih kitaplarında hâlâ benzer söylemler yer almış olsa da, halk boyutunda bu önyargılar çoktan kırılmaya başlanmış durumda. (devamı diğer yazımızda)….Sevgi ve saygılarımla!
 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English