Son Dakika Haberler
Kötülüklerden arınma ve iyiliklere adanma anlamına gelen bir mübarek aya daha girmiş bulunuyoruz. Çünkü ramazan adı bu manalara gelmektedir.
Paylaşma denilince zihnimizde hemen maddi paylaşım canlanır. Ancak maddi paylaşımın temelinde manevi paylaşım duygusu vardır ki; bu olmadan maddi paylaşım da olmaz.
Ramazan ayı geldiğinde müslümanları bir telaş sarmaktadır. Ancak bu tatlı bir telaştır. Madde planından bakıldığında oruç ibadeti başta olmak üzere, bu aya mahsus teravih namazları, iftar davetleri, fıtır sadakaları ve bu ayda sevabı çok olur inancıyla verilmesi gereken zekatlar akla gelir.
Manevi paylaşım, maddi paylaşımların derecelerinin yüzlerce hatta binlerce katlanarak Allah (CC) katında değerlenmesidir. Bu da müminler için kurtuluş vesilesi demektir.
Manevi paylaşım, veren ve alan ellerin aynı duyguları yani Allah (CC) rızası için birbirlerine sahip çıkmalarıdır.
Manevi paylaşım, Yüce Rabbimizin sonsuz rahmetinin bir tecellisinin de kalplerimizde yer etmesidir. Bu tecellinin sonucu olarak mü’min gönüllerde de duyarlılık her zamankinden daha fazla artmaktadır. Muhtaçların halleriyle hallenmek derdine daha çok düşüyor ve maddi paylaşım olarak tezahürünü görüyoruz.
Mü’minler kardeştirler âyetinin tecellisi daha çok ramazan ayında kendini göstermektedir.
Yeryüzündeki mazlum ve mağdur müslümanlar daha çok hatırlanıp bir an önce kurtuluşları için dualar edilirken madde planında da onlara sahip çıkma arzusu bu ayda daha çok öne çıkmaktadır.
On bir ay boyunca bir araya gelemeyen eş, dost, hısım, akraba bu ay vesilesiyle iftar sofralarında buluşmak suretiyle bir araya gelmekte ve hasret giderebilmektedirler.
Orucun farziyetini bildiren Bakara Sûresi 183. Âyet’i kerimesinde “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” Buyurularak mü’minlerin bu mübarek ayda kendilerine ayrı bir çeki-düzen vermeleri uyarısı yapılmaktadır.
Hadîs-i Şerîflerde, bu ayın önemine vurgu yapılırken, bu aydan olabildiğince faydalanmamız gerektiğini anlamak bize düşmektedir.
Kısa ömrümüzde gelip geçiveren ramazanlar belki de bize sunulan emsalsiz bir rahmet sofrasıdır. Kişinin kendini cennet ehli yapacak amelleri işlemesi, cânu-gönülden tevbe etmesi, oruç vesilesiyle âdetâ melekleşmesi bu ayda mümkündür. Konu ile ilgili müjdelere bakalım. Ne buyuruyor âlemlere Rahmet Peygamberi (SAV)!
“Mübarek ramazan ayı size geldi. Yüce Allâh bu ayda oruç tutmayı size farz kıldı. Bu ayda semâ (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanların azgınları da bağlanır.” (Nesâî, Sıyâm, 5)
“Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde, beş vakit namaz ile cuma, bir sonraki cumaya kadar ve ramazan, diğer ramazana kadar aralarında işlenen günahların bağışlanmasına vesiledir.” (Müslim, Taharet, 16)
“Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Îmân, 28)
Cennet kapılarının açılması, cehennem kapılarının kapanması ve şeytanların zincire vurulması tamamen mü’minlerin birbirlerine sahip çıkmaları ve topluca Allâh’ın (CC) ipi olan Kur’ân’a sarılmalarına bağlıdır.
Ramazan ayının Kur’ân ayı olması hasebiyle en büyük paylaşım da herhalde O’nu okumak anlamak ve yaşamaya çalışmaktır. O’nun evrensel mesajlarıyla bilgilenmek ve kardeş olmak; bu yolda maddî ve manevi paylaşımda cömert olmak gibi güzel huyların her biri cennet kapılarını açan anahtarlardır. Keza şeytana fırsat vermemek de onu bağlamaktır.
Nefsin arzularına set çekmekle cehennem kapıları kapatılır.
Mü’minler bu ayda daha fazla rikkate gelen, yumuşayan kalpleriyle birbirlerine yardım ellerini uzatmak suretiyle Allâh’ın (CC) rızasını kazanmış olarak cennete ehil hale gelirler.
Maddî ve mânevi paylaşım aynı zamanda peygamber ahlâkının üzerimizdeki yansımasıdır. Bu sebeble mü’minler birbirlerine destek olmada, birbirlerinin hayır duâlarını almada ramazan ayını fırsat bilmelidirler.
Dinimize göre nîmetlerin paylaştıkça bereketlendiğini, külfetlerin ise paylaşıldıkça azaldığını unutmayalım.
Ramazanı şerîf ayımız, cümlemiz ve tüm ehli islamın kurtuluşuna vesile olsun.
Hayr’u hasenâtlarımız kurtuluş beratlarımız olsun.
Yorumlar